Bana gelen kanser hastalarının %80 i böyleydi. Yaşamdan beklentisi kalmamış ya da yaşama küsmüş kişiler. Bir başka deyişle bu hastalar yaşam enerji santralinin şalterini indirmiş ya da yaşam enerjisinin fişini çekmiş kutunun kapağını kapatmıştır. Ve bu durumda Termodinamiğin 2. yasasını devreye girer. Kutuya kapatılan kedi gibi entropi başlar ve bu kişide düzensizlik yani entropi başlar ve kişi hasta olur ve sonuçta da kanser olur. Bu yasaya göre, kapalı bir fiziksel sistemde entropinin (düzensizlik) daima artacağını söyler. Yani büyükçe bir kutuya koyup kapatacağınız bir kedinin ya da bir papatyanın düzenli moleküler yapısı, bir süre sonra düzensiz bir moleküler yapıya dönüşmek zorundadır (ölüm ve çürüme). Kişi kendini ölüme ve çürümeye terk ediyor.(Kitabımdan bir alıntı) Kanser hastalarında gözlemlediğim bu durum uzun süre evde kapalı kalan kişilerde de görülebilir. Çünkü son bir haftadır bana gelen hastalarımın enerjilerinin çok düştüğünü gördüm. Bu hastalarımın uzun zamandır evden çıkmadıklarını öğrendim. Ve bu hastalarıma her gün iki saat evden çıkmalarını ve parkta oturmalarını söyledim.Bu hastalarımın evden çıkıp parkta iki saat oturmalarının bile enerji ve frekanslarını çok yükselttiğini ölçümledim. Uzun süredir evde kapalı kalan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı insanlarımız şu an enerji düşüklüğü ve termodinamiğin 2. yasasının devreye girme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler. Kanser hastalarım da Bio-enerji, metaterapi, quantum terapi, bitkisel gıda takviyeleri, enerji bantları, konuşma terapisi ile şalteri kaldırmaları için çalışır, kutunun kapağını açmaları için onlara yardımcı olurum. Kutunun kapağını aralayıp şalteri açanların enerjisi ve frekansının yükseldiğini hemen fark ederim. Bu hastalarım tedaviye cevap verirler.


En uzun yaşayan insan Nuh a.s. dedesi Metuşelah’dır ve 969 yıl yaşamıştır. Yıllar geçtikçe insan ömrü giderek kısaldı ve günümüzde ortalama 70 yıla kadar düştü. Peki, ne oldu da insan ömrü yaklaşık 900 yıl azaldı. Yorumlarınızı alalım.


Kliniğimde tarama cihazı ile yaptığım taramalarda bir kaç hastada yine bir RNA virüsü olan Coxsackie B 4 virüs enfeksiyonuna rastladım.25 NİSAN 2020 tarihinde bu virüsten www.drcelalettinorduoglu.com sitemde blog sayfamda bahsettim. 27 nisan 2020 tarihli BBC News de yayınlanan ve İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi NHS’in uyarısında “İngiltere’de çocuklar arasında Covid-19’la bağlantılı bir inflamatuar sendromu ya da henüz ne olduğu tespit edilemeyen yeni bir bulaşıcı patojenin görülmeye başlaması kaygı yaratmıştır” denildi.Aslında bu virüsün Coxsackie B 4 virüsü ve yaptığı hastalığın Kawasaki hastalığı olduğunu tespit ettim. Özellikle 6 yaş altında çocuğunuz varsa 3 günden uzun süren yüksek ateş, gözlerde kızarıklık, ağız içinde yaralar, el ve ayakta soyulmayla giden lezyonlar görürseniz aklınıza Coxsackie virüs B 4 aklınıza gelsin ve en hemen doktorunuza başvurun. Çünkü bu virüsün neden olduğu Kawasaki hastalığı damarları ve kalbi tutarak ciddi kalp ve damar hastalıklarına neden olabilir. Erken teşhis hayat kurtarır. Tarama cihazımızla Coxsackie virüs B 4 enfeksiyonu olup olmadığınızı tespit edip bu virüsün çocuklarınıza bulaşmasına engel olabilirsiniz. Enerjinizi yüksek tutun hastalıklar sizden uzak dursun.


Geçen hafta kliniğime gelen 60 yaşında bir hastamda, tarama cihazıyla yaptığımız tarama da Botkin hastalığı ve etken olarak Hepatit A virüsü tespit ettik. Son bir aydır halsizlik, yorgunluk, kırgınlık zaman zaman karın ağrısı ve bulantı şikayeti vardı. Hastanın Ig G düzeyi düşüktü ve bağışıklık sistemi zayıftı. Enerjisi de 4.000 bovisti. Enerji düşüklüğü için diyetinde düzenlemeler yapıp, metaterapi uygulaması ile enerji seviyesini yükselttik. Eksik olan mineralleri yerine koyduk. Uzun süreli halsizliğiniz yorgunluğunuz varsa altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir. Erken tanı ve tedavi önemlidir.


Kliniğimde, tarama cihazına giren bir hastamda karaciğerinde tespit ettiğim virüs gözde;kızarıklık, sulanma, ağrı, göz yaşarması ve bulanık görmeye neden olur.Ağız tavanında bademciklerde ve yumuşak damaklarda kızarık ülserler ile yüksek ateş ile seyreden belirtiler gösterir. Sindirim sisteminde etki gösteren ve Covid-19 ile karışabilen bu virüs de corona virüs gibi bir RNA virüsü olup tarihte ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrindeki Albany de Coxsackie kasabasında rastlanılmıştır. Kasabanın ismini alan bu virüsün tarama cihazımızda Coxsackie B 4 tipi tespit edilmiştir. Son günlerde pandemiye neden olan Covid-19 virüs enfeksiyonu belirtileri ile karışıp paniğe yol açabileceği için, gözde kızarıklık, batma, boğaz ağrısı ve yüksek ateş belirtileri gösteriyorsanız Coxsackie B 4 virüs enfeksiyonu olabileceğinizi unutmayın.


ABD’nin saygın kurumlarından Emory Üniversitesi’nde Geriatri ve Gerontoloji Bölüm Başkanı Dr. Camille Vaughan,24 nisan 2020 tarihli yayınlanan yazısında; Dr. Vaughan, “Genelde Covid-19’un 3 semptomu var, yüksek ateş, sürekli öksürmek ve nefes darlığı. Fakat yaşlı grupta ki bu gruptakilerin ölüm riski daha fazla, onlarda bu semptomlar yok” dedi. Dr. Vaughan, “Bu semptomlar yerine yaşlılar daha farklı davranıyorlar. Covid-19 tespit edilenler kendilerinde değilmiş gibi davranıyorlar. Normalden daha fazla uyuyor olabilirler ya da yemek yemeyi bırakıyor olabilirler. Kafaları karışmış ve etrafta olup bitenlerle ilgilerini yitiriyorlar” ifadesini kullandı. 18.04.2020 tarihli sitemde yayınladığım Covid-19 virüsü nasıl ilerliyor yazımın görselinde, tarama cihazımdan aldığım görüntüleri paylaşıp, virüsün beynimizi nasıl etkilediğini göstermiştim. ABD’nin Emory Üniversitesi’nde Geriatri ve Gerontoloji Bölüm Başkanı Dr. Camille Vaughan,ın söylemleri benim tarama cihazımın ne kadar doğru bir tespit yapmış olduğunu doğrular nitelikte oldu.


Covid-19 virüs enfeksiyonu ilerlemiş safhasında tarama cihazımla yaptığım taramada ilerlemiş safhadaki akciğerlerin durumu. Özellikle sağ akciğer bronşlarında ve trakeada hücrelerin şiddetli olarak etkilenmiş olduğunu gördüm. Başlangıç safhasıyla bir hafta sonra akciğerlerin durumu, arasında oldukça fark var.


Covid-19 virüs enfeksiyonunda başlangıç safhasında tarama cihazımla taramada gözlemlediğim akciğerde bronşlarda ve trakeada hücrelerin virüsten etkilenme durumu. Başlangıçta etkilenme çok hafif.


Tarama cihazımla tarama yaptığım hastamın bir hafta sonra şikayetlerinin artması üzerine tekrar kliniğe çağırıp taramasını tekrarladığımda gördüğüm manzara Covid-19 virüsünün vücudumuzu bir haftada nasıl etkilediğini hücresel boyutta gözlemleme imkanı sundu.(Resim üzerine gelip fotoğraf makinasına tıklarsanız resmi detaylı inceleyebilirsiniz) Virüsün ilk başta burun dokusundan girip nazofarinks hücrelerinde yaptığı hasarı görüyorsunuz. Bir hafta sonra ise beyin zarından, beynin gyruslarına kadar, omuriliğimize kadar nasıl etkilediğini görüyoruz. Yarın Covid-19 virüsünün akciğerlerimizi ve bronşlarımızı hücresel boyutta nasıl etkilediğinin görüntülerini sunacağım. Sağlıkla kalın evde kalın.


Covid-19 virüs enfeksiyonunun iyileşme süreci kişiden kişiye, bağışıklık sisteminin zayıflığı ya da güçlü olmasına, kişinin bovis enerjisine göre 15-20 gün arasında değişir.İyileştikten sonra bovis enerjimiz Covid-19 virüsünün çok yüksek olan bovis enerjisi karşısında düşer.bu durum başka bir tehlikeyi ortaya çıkarır. İyileşen hastalarda ağız yaraları ve aftlar gibi enerjisi Covid-19 virüsüne nispeten düşük olan Herpes Simlex virüs enfeksiyonuna, mantar enfeksiyonlarının alevlenmesine, diş iltihaplanmalarına yol açabilir. Bu hastalıklara direnci artırmak için 500 mililitre dağ suyu ya da arıtma suyunun içine bir adet limon sıkıp(limonun bovid enerjisi 700.000 bovis) çay kaşığının ucu ile bir miktar himalaya tuzu(bovis enerjisi 700.000 bovis)ilave edip karıştırıp içmek. Ayrıca günde en az yarım saat hiç yapamıyorsak balkona çıkıp havayı soluyup güneşlenmek. Evde spor yapma imkanınız yoksa bile damat halayı eşliğinde tek başınıza da olsa halay çekmek ya da kol bastı oynamak. Sizin stres nedeni ile gerilmiş kaslarınızı biraz olsun gevşeterek vücudunuzda birikmiş olan gerginliği ve stresi azaltır. Fazla karşısında kalmamak şartı ile bilgisayardan da olsa manzara resimlerine Kitaro müziği(bovis enerjisi yüksek bir müzik) eşliğinde bakmak kendinizi o manzaranın içindeymiş gibi hayal etmek. Pozitif enerji aldığınız insanları arayıp onlarla kısada olsa sohbet etmek enerjinizi yükseltecek vücut direncinizi arttırarak bu süreci daha az zararlar atlatmanızı sağlayacaktır. Tabii enerjisi sıfır olan rafine şekerden de uzak durmamız gerektiğini hatırlatmadan geçemeyeceğim. YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN EVDE KALIN, SAĞLIKLA KALIN. Dr. CELALETTİN ORDUOĞLU