Sosyal medyada kalp krizi geçiren bir hastaya acı biber yedirerek hayata döndüğüne dair bir video izledim. Bunun üzerine harekete geçip acı biberin damar açıcı etkisi var mı doğruluğunu araştırdım. Acı biber, limon sarımsak kürü, ve asetil salisilik asit üçünü kıyasladım. Resimde de görüldüğü gibi acı biber %100 damar açıcı etkiye sahip çıkarken, limon sarımsak kürü %70, asetil salisilik asit %50 damar açıcı etkiye sahip olduğunu gördüm. Acı biber hayat kurtarıcı gibi duruyor.
Otizm, iletişimsel alanda belirgin yetersizlik, tekrarlayıcı davranışlar veya kısıtlı ilgi alanları gibi belirtilerle kendisini gösteren beynin gelişimsel bir bozukluğudur.
Otizmin oluşmasında %40 genetik faktörler, %60 çevresel faktörler etki etmektedir.
Genetik faktörlerden % 91 babadan kaynaklı geçiş gösterirken, % 9 anneden kaynaklı geçiş gösterir. Babadan kaynaklı genetik geçişte genel olarak gen silinmesi sebep olurken, anneden kaynaklı geçişte daha çok annenin sigara, alkol, bazı ilaçlar ya da diğer madde kullanımları etki etmektedir.
Otizme neden olan;
Çevresel faktörlerden ise %62 ağır metaller % 38 oranında da metafiziksel kaotik frekanslar etkili olmaktadır.
Otizm %80 oranında tedavi edilebilir. Yaş ne kadar küçük ise tedavi edilme oranı o kadar yüksek olur.
Otizm tedavisi: Hastalığın nedenlerini tespit edilip bu doğrultuda tedavi planlanmalıdır. Detaylı bilgi için 03322650562 * 05071907913
Hz. Meryem kucağında Hz. İsa ile Herodes’in askerlerinden kaçarken saklanmak için Adaçayı’nın içine gizlenmişti. Onlar gidince de Adaçayın’na Allah’ın izni ile şifa ve kuvvet bahşederek ”bundan böyle ebediyete kadar beni ölümden kurtardığın gibi insanlarıda kurtar. Sana insanları iyileştirecek kuvvet ve kudreti Tanrının izniyle veriyorum” demiş.Yine 1300 yıllarında yazılan bir şiirde Adaçayı için şu satır vardı.”Bahçesinde Adaçayı olan insan neden ölsün”
Gelelim Adaçayı’nın faydalarına:
*Adaçayı sık sık içilirse bütün vücudu kuvvetlendirir.
*Felci önler, inmeli hastaya fayda verir.
*Gece terine lavanta gibi kesin tesirlidir.Gece terini yapan hastalığı iyileştirir.
*Kramplar, omurilik rahatsızlığı ,gudde rahatsızlığı, titreyen uzuvlar için kullanılır.
*Karaciğer üzerinde çok etkilidir.Tüm gazları ve Karaciğer hastalıklarının yan etkilerini giderir.
*Kanı temizler. İştahı açar.
*Solunum yolları organları ve midenin salgılarına yardım eder.
*Bağırsak rahatsızlıklarını ve ishali durdurur.
Kullanımı: Bir çay kaşığı dolusu adaçayını 250 ml suda kaynatıp 7 dakika demleyim içilmelidir.
Sağlıkla kalın Dr. Celalletin ORDUOĞLU
Kaynak:S.Köhler
EMA(European Medicines Agency) Avrupa İlaç Ajansı’nın İlaç Güvenlik Komitesi, aşı olan kadınlarda aşırı kanama ve regl dönemlerinin bozulduğuna dair iddiaları değerlendirmeye aldığını açıkladı. Yapılan araştırmalara göre mRNA aşısı olan her 10 kadından 4’ünde bu sorunun yaşandığı kaydedildi. RNA aşılarının geleneksel protein aşılarına göre avantajlarından bazıları, üretimin hızlı ve üretim maliyetinin düşük olması ve bu aşıların hücresel bağışıklığın yanı sıra humoral bağışıklık oluşturmasıdır. Buna karşılık, RNA aşılarının etki mekanizması ve bunlara ait ilaç taşıyıcı araçlar henüz yeni olduğundan, aşının orta ve uzun vadeli yan etkileri hakkında yeterince bilgi yoktur; olası yan etkiler arasında otoimmünite sorunları ve (özellikle lipit nanoparçacıklara karşı) reaksiyon sorunları gelişebileceği belirtilmiştir. 20 Aralık 2020 tarihinde sitemde yazdığım yazıda Covid-19 virüs enfeksiyonu geçiren hastalarda bu virüs, özellikle en küçük atardamarları tıbbi terimle arteriolleri tutan ve bu tuttuğu damar çeperlerinde hasara neden olan ve otoimmün bir hastalık olan PAN (Peri Arteritis Nodosa) ve damar yapısında bozukluğa neden olan alerjik vaskülitler oluşturduğunu gözlemlediğimi belirtmiştim. mRNA aşıları virüsün dokulara tutunmasını sağlayan spike proteini üzerinden antikor oluşumunu sağlıyor. Benim varsayımım spike proteini ile uterusun(rahmin) iç yüzeyini döşeyen endometrium tabakasının benzerlik göstermesi sonucu antikorların endometrium tabakasına saldırması olabilir. Tabii bu benim yorumum sonucu EMA’nın araştırma sonucunu bekleyip öğreneceğiz. Sağlıkla kalın.
İnsanlar hayatları boyunca değişik acılara maruz kalır. İnsanın ruhsal acılardan en fazla etkilenen organı böbrekleridir. Her çeşit ruhsal şok, bir yakınımızın ölümü veya felaketli bir olaya böbreğiniz iştirak eder. Bu nedenle sebebi ne olursa olsun üzüntüye kapıldığınız zaman Altın başak otundan hazırlayacağınız çay böbreklerinizin hasara uğrayıp sizin yüksek tansiyon ya da diğer böbrek hastalıklarına yakalanmaktan koruyabilir. Bunun için 250 ml suyu kaynatıp içine silme çay kaşığı altın başak otu ilave edip 2-3 dakika demleyip içebilirsiniz. Afiyet olsun. Sağlıkla kalın.
Son zamanlarda fırsat buldukça netflixte Z nation diye bir zombi dizisi izliyorum. Aslında düşününce Covid-19 virüsü ile zombi durumu tamamen aynı, ısırılan kişi zombiye dönüşüyor ve artık o kişi sizin için tehlikeli ve ölümcül olabiliyor. Siz ısırıldığınız zaman sizde zombiye dönüşüyorsunuz ve diğer insanlar için tehlikeli oluyorsunuz.
Covid-19 enfeksiyonuna gelecek olursak işyerinizde çalıştığınız arkadaşınız enfekte oldu. Omicron varyantı çok hızlı yayılan bir virüs ve sizin bu virüsü kapmanız kaçınılmaz gibi ve sizde enfekte oldunuz. Aynı ortamda başka bir çalışan sizden ve bu şahıstan virüsü daha hızlı alıp daha şiddetli geçirebilir. Neden; enfeksiyonda vücudumuzdaki antikor miktarı ve aldığımız virüs miktarı çok önemli. Ne kadar çok virüs alırsak enfeksiyonu o kadar ağır geçiririz. Birde kronik hastalılarımız var ise riskimiz daha da artar. Aslında Covid enfeksiyonu olmakla sizde bir zombiye dönüştünüz. Diğer insanları hasta eden hatta hayati tehlikeye sokan bir zombi. Bu yüzden Omicron varyantı bile olsa virüs miktarı önemli siz siz olun tedbirleri fazla gevşetmeyin. Sağlıkla kalın.
Yaklaşık bir ay kadar önce bir hastama enerji terapisi yapıyordum. Hastamın enerjisi ve frekansı bir haftada çok iyi yükselmişti 8.gün geldiğinde enerjiside frekansıda sıfıra düşmüştü ve vücudunda epeyce bir metafiziksel varlık tespit ettim. Bugün ne yaptın sen dedim, kurşun döktürdüm dedi. O gün yoğunluktan olayın üzerinde fazla durmadım. Fakat bir kaç gün sonra bir doktor arkadaşım iki tane kurşun çubuk getirdi. Bunları avucunda 5 dakika tuttuğun zaman enerjini yükseltiyormuş bu gerçekten doğru mu bakabilirmisin dedi. Beş dakikanın sonunda arkadaşın enerjisini ölçtüğümüzde enerjisi ve frekansı sıfıra düşmüştü. Bu olay üzerine kurşun içeren başka malzemelerle de denediğimizde sonuç yine aynı oldu. Kurşun vücuda 10 cm den daha yakın olduğu zaman enerjinizi ve frekansınızı sıfıra düşürüyor ve metafiziksel varlıklara açık hedef oluyorsunuz. Yani eterik bedeniniz etkileniyor sonuçta da auranız ve sağlığınız. Aklıma yıllarca su içtiğimiz kurşun borular, kurşun kalemler, boyalara katılan kurşunlar, egzoz dumanındaki kurşun, kurşun yelek giyen radyologlar, daha neler neler geldi. Kurşun öldürmek için mermi olmasına gerek yok herhali öldürüyor. Hepinize sağlıklı günler diliyorum. İletişim için: 03322650562 05550900562
Covid-19 virüs hakkında yaklaşık bir yıldır yazıyorum. Bir çok araştırmalarım oldu bunların bir kısmını sizinle paylaştım, paylaşmadıklarımda daha doğrusu paylaşamadıklarımda oldu. Covid-19 virüs ilk çıktığı zamandan günümüze kadar çok enerji kaybetti. İlk çıktığı dönemde 80.000 bovis enerjisi varken şu an yeni mutasyon virüsün bovis enerjisi 3.000 e kadar düştü. Peki doktor bey enerjisi bu kadar düştü de insanlar neden hala ölüyor diye sorduğunuzu duyar gibiyim. İşte o meşhur söz burada devreye giriyor. Covid-19 da bilmemiz gereken en önemli nokta şu ”Ne kadar ekmek o kadar köfte” Virüs yükü (vücudunuza aldığımız virüs miktarı) çok ama çok önemli. İstediğiniz kadar aşı olun, istediğiniz kadar Covid-19 enfeksiyonu geçirin sizi koruyuculuğu bir yere kadar. Normalde Covid-19 enfeksiyonu geçiren bir kişide antikor bağışıklığı 8 ay kadardır. Fakat alınan virüs miktarı çok ise o zaman antikorumuz yetersiz kalır yani ne kadar antikor o kadar virüs ile savaş. Benim bünyem kuvvetli ben baş ederim demeyin o zaman en kötüsü devreye giriyor. Bağışıklık sisteminiz fazla virüs ile karşılaşınca yoruluyor ve hedef gözetmeden ateş etmeye başlıyor işte ”sitokin fırtınası” dediğimiz olay ve sonuçta da hipersensitivite pnömonisi dediğimiz ve akciğerleri resmen kendi bağışıklık sistemimiz ile harap ettiğimiz durum ortaya çıkıyor. Covid-19 enfeksiyonunda hastaları kaybetme nedenimiz de bu sitokin fırtınası ve hipersensitivite pnömonisi (zatürre) oluyor. O yüzden kullandığımız kortikosteroid ne fazla güçlü olup bağışıklık sistemimizi baskılayıp virüs ile savaşacak savunma sistemini devre dışı bırakacak, ne de çok zayıf olup sitokin fırtınası oluşmasına fırsat verecek. Bu durumu nisan ayı gibi söyledim hastalara steroidli burun spreyleri verin düşük doz oral steroid verin dedim. Covid olup beni arayan hastalarıma verdim ve hastalarım bu süreci çok hafif atlattılar. Aslında söylenecek çok şey var ama paylaşamadık bazı şeyleri. Sonuç: Tedavi protokolü tekrar gözden geçirilmeli. Bazı ilaçlar körü körüne kullanılıp hastaya fazladan yük olmaktan kaçınılmalı. Ne kadar aşı yaparsanız yapın ne kadar ben Covid*19 geçirdim bana bir şey olmaz demeyin. Virüs enerjisini yitirdi ama hala insanlar ölüyor sorusunu cevaplamayı unuttuğumu sandıysanız yanıldınız. Yeni mutasyon virüsün bulaş hızı arttı aslında cevabı en başta verdim. NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE. Maske, mesafe, hijyen ve virüsün ortam temizliği şart. Herkese sağlıklı günler diliyorum.
İngiltere’de ortaya çıkan ve Covid-19 virüsten mutasyona uğramış B.1.1.7 isimli virüs, Covid-19 virüsten %70 daha bulaşıcı, ama korkmayın! Bu yeni virüsün bovis enerjisi 6.500 bovis yani Covid-19 virüsten %35 daha az ölümcül. Asıl ilginç kısım ise Covid-19 virüsüne etkili olan aşı ne hikmet ise bu virüste de en az Covid-19 virüs kadar etkili olması. Korkunun Covid-19 virüse de B.1.1.7 virüse de faydası yok o yüzden ne yapacağız korkmayacağız. Dr. Celalettin ORDUOĞLU (Pole Star Sağ. Tur. Org. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı)
Covid-19 virüsüyle aslında ilk karşılaşmam Mart ayında oldu. Mart ayında covid-19 virüsünün bovis enerjisini ölçtüğümde bovis enerjisi 80.000 bovisti. Yani virüs 15.000 bovis enerjisini ölçtüğüm SARS virüsünden 5 kat daha öldürücüydü ve vücutta yarattığı tahribatı çok fazlaydı. O zamanlar insanlar bu bilinmeyen virüs nedeniyle korkuya kapılmış lardı ve ben insanlar daha da korkuya kapılmasın diye tarama cihazında tespit ettiğim ve Covid-19 virüsünün vücutta yaptığı çoğu hasarı sizlerle paylaşmadım. Maalesef covid-19 virüs enfeksiyonu geçiren hastalarda bu virüs, özellikle en küçük atardamarları tıbbi terimle arteriolleri tutan ve bu tuttuğu damar çeperlerinde hasara neden olan ve otoimmün bir hastalık olan PAN (Peri Arteritis Nodosa) ve damar yapısında bozukluğa neden olan alerjik vaskülitler oluşturduğunu gözlemledim. Hastalarda damar tıkanıklığına ve kalp krizine neden olan bu hasar akciğerlerde de hipersensitivite pnömonisine neden olarak akciğerlerde buzlu cam görünümünde radyolojik bulgular veriyordu. Hastaların ölüm nedeni, virüsün kendinden çok damarlara yaptığı hasara karşı, vücudumuzun bu olaya karşı gösterdiği aşırı tepki den kaynaklanmaktaydı. Çoğu hasta hipersensitivite pnömonisine bağlı kaybedildi ve kaybedilmeye de devam ediyor. Bu nedenle tedavide ilk adım vücudun aşırı tepki vermesini engellemek olmalıdır. Dr. Celalettin ORDUOĞLU POLE STAR SAĞLIK TUR. ORG. EĞİTİM LTD. ŞTİ. Yönetim Kurulu Başkanı. İrtibat numaralarımız: 03322650562 & 05550801562 & 05071907913